30 Aralık 2014 Salı

Spor, Siyaset ve Yöneticiler


Galatasaray yönetici ve sporcuları Cumhurbaşkanlığı Sarayını ziyaret etti.

Bu ziyaret ve Galatasaray  yöneticisi Sayın Albayrak'ın ziyaret sonunda yaptığı açıklamalar tartışmalara yol açtı.

Cumhurbaşkanı ile Galataray'lı Yönetici ve  Futbolcular


Arenanın açılışında ; stadın TOKİ sayesinde bitirildiğini söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarın konuşması ıslıklar ve protestolarla kesilince Galatasaray yönetimi ile köprüleri atan ve stadı terk eden  Sayın Cumhurbaşkanımızın öfkesi bu ziyaret sonrasında yeni yönetimin kendisine ve saraya karşı gösterdiği ilgi ve alakadan sonra acaba unutulmuş mudur.

Bu ziyaret ve getirdiği tartışmalar ayrıca Galatasaray'ın Arenası ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı "Ak Saray" ile bazı ortak yönleri olduğunu ortaya koyması bakımından da ilginç olmuştur.

İkisinin de müteahhidi TOKİ dir.  "Toki'nin yaptığı harcamalar da tartışılmaktadır"                          
İkisinin de mali yönden çok yüksek rakamlara inşa edildiği söylenmektedir.
İkisinin de yeri tartışılmaktadır.
İkisi'de kamu oyunda büyük tartışmalara neden olmuştur.




Sayın Abdürrahim Albayrak Cumhurbaşkanlığı sarayına yaptığı ziyaret ile ilgili açıklamasında ;

Sayın Cumhurbaşkanımıza,  dertlerimizi sıkıntılarımızı anlattık.  Bakanları arayarak bir çok sorunumuzu halletti diyor.

Galatasaray Kulübü'nün  acaba ne sıkıntısı olabilir. ?

Yönetim sıkıntısı olamaz çünkü Galatasaray'da yeni seçilmiş bir yönetim var.  Onun için yönetici sıkıntısı olmamalı .Ayrıca yönetici sıkıntısı olsa Sayın Cumhurbaşkanımızın bu sorunu halletmek için Bakanları aramasına ne gerek var.

Acaba mali sıkıntısı olabilir mi?  Bence olabilir,  bu ziyaretin amacı da bu olmalı.

Mali sıkıntının ise tüm kulüplerimizin ortak paydası olduğunu biliyoruz.

Galatasaray'a gelince basından izlediğimiz kadarı ile bilanço gibi teknik konulara girmeden sadece bu sezonda Türkiye'de 1 milyon 850 bin TL, Avrupa'da ise 896 bin TL.  ceza ödemek zorunda kalmış.

Azalan seyirci ve Passolig uygulaması nedeni ile gelirleri de iyice azalmış  olan yönetime bir de Maliye tarafından 12 Aralık'ta   41.6 milyon vergi cezası gönderilince kulüp büyük bir mali çıkmazla karşı karşıya kalmış  oldu.

Ancak kulübe kesilen bu cezaların  artması ve kulüp gelirlerin azalmasında yöneticiler kadar devletin de önemli bir payı olduğunu da görmek zorundayız.

Acaba Sayın Cumhurbaşkanı tarafından "Ak Saray" da ağırlanan ve sorunları Bakanlara havale edilen "Galatasaray"ın mali sorunları çözülmüş müdür.

Eğer çözülmüş ise diğer kulüp yöneticilerimizin iyi bir yönetici olarak ve kulüplerinin menfaatleri açısından bu yolu izlemelerinde büyük bir fayda var..

Zaten Sayın Albayrak da hiç kıskançlık yapmadan Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm kulüplere aynı mesafede olduğunu da ayrıca söylemektedir.

Ülkemizde devletin kurumlar üzerine mali sıkıntıları koymak ve kaldırmak yönünden büyük bir becerisi olduğunu biliyoruz. Ama kulüp yöneticilerimizin de bu sorunları kendi yönetim ve becerileri ile çözmek yerine yüksek rakımlı tepelerden özür ve af dileyerek çözmek yolundaki adımlarını yine ülkemize özgü  başka bir yönetim başarısı olarak görmemiz gerekiyor.

Profesyonellikten uzak ve bize özgü olan bu kulüp yöneticilerimiz kulübün sahibi olmadıklarını kulübün asıl sahibinin taraftarları olduğunu belirli bir süre için bu göreve geldiklerini öğrendiklerinde kulüplerini daha iyi yöneteceklerdir.

Kulübü temsil konusunda da başına buyruk ve kendi başlarına hareket etmemeleri gerektiğini öğreneceklerdir.

Yine Sayın Albayrak  Hülya Avşar'ın aksine yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'dan çok etkilendiklerini saray ile ilgili yapılan konuşmaların ise  kıskançlık olduğunu ifade etmiş. Oysa Hülya Avşar

"Hiç tahmin ettiğimiz kadar ihtişamlı değil, ben çok ihtişamlı görmedim. Abartıldığı kadar yok"  demişti.. Albayrak ayrıca bazı yabancı oyuncularının bu zenginlik karşısında etkilenerek Türk vatandaşı olmaya karar verdiklerini söylemiş.

Sayın Albayrak kendi adına bu saraydan çok etkilenmiş olabilir ve bu kendi tasarrufudur..
Ancak  hem yeri hemde maddi boyutu açısından kamuoyununda tartışmanın odağında bulunan bu saray için milyonlarca taraftarı olan bir kulübün yöneticisi olarak kulüp adına bu açıklamayı yapması bir yönetici olarak ne kadar doğrudur?   Ve bu açıklaması kamuoyunda acaba nasıl algılanmıştır?

Yine aynı yöneticinin yabancı oyuncuların sarayı görünce vatandaşlık istedi esprisi de bir yönetici adına herhalde büyük bir talihsizliktir. Yabancı oyuncuların aldıkları veya yöneticilerin verdikleri transfer paraları ile bu ülkede ne kadar ayrıcalıklı yaşadığını sanırım bilmeyen yoktur. Onun için neden Türk vatandaşı olmak istesinler.

Sayın Albayrak  ayrıca  "yıllardır bugünü bekliyorduk. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımızla görüştük"  demiş.

Bu açıklamadan da bir şey anlayamadım. Bu vuslat nedir?  Sayın Cumhurbaşkanımız aynı zamanda Rizeli bir hemşehrisidir.  Bir iş adamı olarak ne zaman istese kendisi ile görüşebilir. Görüşmek için illa Galatasaray' da yönetici olması mı gereklidir?

Büyük bir kulübümüzün yöneticisi olan sayın Albayrak'ın  spor kamuoyunda manşet olan bu açıklamaları sporumuzun içerisinde bulunduğu durumu göstermesi ve sporu yönetenlerin kimler olduğunun görülmesi bakımından çok ilginç olmuştur.

Aynı gün   Acun Ilıcalı ve Arda Turan Başbakanı ziyaret etti ve Arda Formasını hediye etti..

Kabulde Arda Turan ve Acun Ilıcalı Başbakan Davutoğu'lu ile fotoğraf çektirdi.
Bu ziyaret ile ilgili hiçbir açıklama olmadığı için ziyaretin amacının ne olduğunu da merak ediyoruz..  




Ülkemizdeki tüm spor kulüplerinin ortak paydası maalesef mali krizlerdir. Ve bir çok kulübümüzün bu açıdan geleceği ipotek altındadır. Bu krizlerde profesyonellikten uzak sorumsuzca davranan yöneticilerin payı çok yüksektir..

Kulüplerimizden yine mali sıkıntıları had safhada olan ancak taraftarları ile devlet yönetimi arasında siyasi problemleri  olan Beşiktaş ve Fenerbahçe Kulüp Yöneticileri de  "taraftarlar bizi ilgilendirmez" deyip mali problemlerini çözmek için Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı ziyaret edecekler mi acaba?

Beşiktaş Çarşı Gurubunun siyasete malzeme yapılarak müebbetle  yargılandığı  ve  Fenerbahçeli taraftarların  Çağlayan'da nöbet tuttuğu bir dönemde böyle bir ziyaret gerçekleşebilir mi ?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder