8 Kasım 2014 Cumartesi

Askerlik Dönemi



Eğitim hayatım bitti derken Askerliğin de bir eğitim olduğunu gördüm.

Hayata başlamanın bir engeli olarak gördüğüm askerliği bir an önce bitirmek istiyorum.
Geçici mezuniyet belgemi alarak askerlik şubesine müracaat  ettim.
Tuzla piyade okulunda  sınava girdim.Sınav sonuçlarına göre sınıfım topçu  Eğitim yerim "Topçu ve Füze Okulu   Okul Polatlı  "
Polatlı Eskişehir sınırları içerisinde ama Ankara ya bir buçuk saat mesafede;



1975 Kasımında soğuk  bir kış günü  Silüsüm yanımda  Haydarpaşadan trenle ver elini Polatlı öğleden sonra Polatlıya ulaştım. Akşama doğru Polatlı Topçu ve Füze okulundan içeri girdim.

144 dönem olarak 18 aylık askerlik sürem başladı.

Gelenler önce berbere uğruyoruz. Daha sonra sırayla eğitim kıyafetimiz ve iç çamaşırlarımız çorap ve botlarımız dağıtılıyor.
Koğuş çok kalabalık ,Her türden ve yöreden insanla birlikte aynı yerde yatıyoruz. Ranzalar iki katlı ben üsteki ranzada yatıyorum. Eğer hemen uyuyamazsan horlamalardan dolayı  uyuyabilmen kolay olmayabilir. Ayrıca koğuşta çok ağır bir koku olduğunu ben ancak nöbetçi kaldığım bir gece koğuşa girince anlayabildim.


Bölüğümüz ve bölük komutanımız belli oluyor. Bölük komutanımız Kemal Yüzbaşı  Yüzbaşı çok sert görünümlü ve devamlı öğrencileri bir aşağılama takıntısı var. Öğrencilere tuvalete nasıl oturulacağını dahi uygulamalı olarak gösteriyor.
Bölüğümüzde her görüş ve ideoloji den öğrenci var.  Kısa sürede birbirimizi tanımaya başlıyoruz. Ben manganın üçüncü sırasındayım ,Üçüncü sıra çok önemli komutan uygun adım dediğinde hemen öndekilere bakıp ayak değiştirebiliyorsun ama arkadakiler buna hemen karşılık veremiyorlar ve komutanın fırçası hemen yanı başlarında, dördüncü sırada bütün eğitimi birlikte tamamladığımız birbirimizin olmazsa olmazı Mustafa Atmaca var. Mustafa Trabzonlu ve nişanlı . İnşaat Mühendisleri Odasında yönetici ve sol görüşlü bir arkadaşım.


Günümüz sabah yedide kalktıktan sonra yataklarımızın itinalı bir şekilde toplanması ile başlıyor. Hatta yatak çarşafının çok gergin olması gerekiyor. Eğer yeterince gergin değilse koğuşa döndüğünüzde yatağınızın  üzerinde bir ihtar yazısı görebilirsiniz. Üç ihtarda hafta sonu izniniz cezaya dönüşebilir. Ben iki ihtarla durumu kurtarmıştım. Güne tuvalet ve traştan sonra  kahvaltı ile devam ediyoruz. Kahvaltıda  zeytin, peynir ve reçel var. Çayımızı içi görünmeyen çelik kupalarda içiyoruz.  Saat dokuzda ders başlıyor.

Ders arası Mustafa Atmaca ve Ben

Öğle ve  akşam yemekleri  daha çok nohut ,mercimek ,makarna veya pilav ile çoğu zaman mayonezli havuç kızarması oluyor. Biz Mustafa ile birlikte daha çok kantinden aldığımız bizim için soğuk kış aylarının da  ilacı olan C vitamini deposu portakal veya mandelina tüketiyoruz.

Polatlı da Yedek subay eğitim süremiz dört ay , Bir aylık eğitim süresinin sonunda da  yemin törenimiz var. Yemin törenin sonunda da artık evci çıkabiliyoruz.


Yedek Subay Oldum
Cuma öğleden sonra  evci çıkan öğrenciler Pazar akşamı okula dönmüş oluyorlar.
Ayrıca evci çıkan öğrenciler yemin töreninden sonra dağıtılan resmi Yedek subay elbiselerimizi giymek zorundayız.

Mustafa Atmaca ile

Yedek subay eğitimlerimiz hem arazide hem de okuldaki sınıflarda kitaplı eğitim olarak ayrıca motor derslerini hangarda bulunan araçlar üzerinde teorik olarak görüyoruz. Sınftaki eğitimlerimiz genellikle sabahtan öğleye kadar. Sabah mahmurluğu yaşadığımız bu derslerde hemen hemen herkes uyumamak için kendini çok tutardı. Bende hayatımda uyumamak için kendimi  bu kadar zorladığımı hatırlamıyorum. Bir seferinde uyumamak için çaba gösteren bir arkadaşım kafası aşağı yukarı gidip gelirken kafasını sıraya çarpmıştı. Bende bu duruma kıkırdayınca bu durumun farkında olan ve herkesin uyuduğunu bilen ve bunu sorun yapmayan  hocadan güldüğüm için azar işitmiştim.

Spor sahasında yaptığımız  spor hareketlerimizin dışında  arazide uygun adım yürüyüş , Tüfek sökme takma ve Tüfekle atış talimi yapardık. Özellikle tüfek söküp takma derslerinde çok heyecanlı arkadaşlar yanında  ben çok ilgisiz kalırdım.

Tüfekler çatılmış İstirahatteyiz
Esas top eğitimimiz ise okulun epey uzağında bulunan reolarla gittiğimiz dağlar tepeler olan bir arazide yapılırdı.
Bu eğitimimiz   "Obüs" dediğimiz sahra topu ile  ileri gözcülerin verdiği talimatlar  ve koordinatlar eşliğinde  hedefe yaptığımız top atışları ile oluyordu. Top atışları çok şiddetli ve gürültü olduğu için kulaklarımızı kapatmak zorunda kalırdık. Benim bugün  işitme kaybımın bir nedeni de bu top atışları olabilir.

Obüs önünde dinlenme molası
Evci çıkmak için  Ankara da gösterdiğim adres çocukluğumda bizde kalan daha sonra Ankara ya yerleşen teyze oğlum Fahrettin Ünver in Küçük Esat taki evi idi.

Evci çıkmak bizim için çok önemli sanki özgürlüğümüzü kazanıyoruz. Okuldan çıkar çıkmaz Polatlı dan Ankara ya  gidecek trene adeta koşuyoruz. Bu koşuşturmalardan birinde  bir köşeden hızla dönerken birdenbire karşıma çıkan üst rütbeli bir subaya sağ elimde çanta olduğu için sol elle selam vererek hızla uzaklaşmıştım

Evci çıktığımda cuma akşamı Fahrettin abilerde oluyordum. Cumartesi ve pazar  günleri sivil olarak hiç görmediğim Ankara yı dolaşma ve gezme fırsatım oluyordu. Bu arada Ankara Sanat Tiyatrosun da oyun seyretme şansım da oldu. Yine evci çıktığım bir hafta sonu sevgili arkadaşlarım Nuri  ve Vedat bana bir sürpriz yaparak Ankara ya geldiler. Bu beni çok mutlu etti. Pazar akşamlar  beşe doğru Ankaradan yine Polatlıya kışlaya dönüyordum.

4 aylık eğitim süremiz tamamlandı. Artık kuralarımız çekip esas görev yapacağımız yerlere uğurlanacağız.

Kura çekimlerinde okulun başarılıları istediği yerleri seçebiliyor. Kura çekimleri için okulda toplandık . Sahnede Komutanlar var. Sırayla ismi okunan öğrenci sahneye çıkıyor. Torbadan kura çekimini yapıyor. Okuyor ve komutana veriyor. Komutan da nereyi çektiğini yüksek sesle herkesin duyacağı şekilde tekrar okuyor.
Kura çekimlerinde Kıbrıs ta var. Benim tercihimde doğu yerine Kıbrıs olursa daha iyi , Kura çekimlerinin sonlarına doğru  nihayet sıra bana geliyor.
Torbaya elimi sokup kuramı çekiyorum. Küçücük bir kağıt parçası gideceğim yer yazıyor.  Komutana veriyorum okuyor.  " Boğaz Komutanlığı kıyı topçusu olarak Rumeli Kavagı/İstanbul "
İnanamıyorum... Sevincimi de gösteremiyorum... Ayaklarım yere basmıyor... Bir alğı problemi yaşıyorum..  Çoğu torpilim olduğunu düşünüyor.

15 gün içersinde Boğaz komutanlığına gidip yeni görevime başlamam gerekiyor. 15 günlük bir askerlik molası oh ne güzel.

15 gün sonra Boğaz Komutanlığına gittim. Tabur Komutanı Servet Binbaşı tanışıyoruz.yeni görevim İstihbarat subayı olarak karargahta yazı işleri. Harika yeni görevimde askerlerle eğitim de yok. Binbaşı bekar ve hızlı bir hayat yaşıyor. Çoğu zaman dışarıda .Komutanlıkta en yüksek rütbeli subayım.  Binbaşı İhsan Mermerci Lisesi /Zeytinburnu  Milli Güvenlik dersi de veriyor. Bir seferinde malum işi çıktığı için onun yerine ben okula gidip ders vermek zorunda kalmıştım.

Karargah dışında iki tabya var benimle beraber göreve başlayan iki yedeksubay arkadaşım  bu tabyalarda  görev yapıyorlar . Bu tabyalarda 1944 yılı yapımı ikinci dünya savaşından kalma eski büyük toplar var.  Birisi Ispartalı digeri Konyalı Bu asteğmen arkadaşlarım  askerlerle birlikte her sabah talime çıkıyorlar ve Rumeli kavagındaki misafirhanede kalıyorlar.



iki asteğmen arkadaşım ve iki askerle birlikte

Karargah subayı olarak görev yaptığım bu dönemde bir defa teftiş verdik .Bir defa da Anadolu Kavağına giderek atış tatbikatı yaptık. Tatbikatta  Marmara boğazı önünde konuşlandırılan hedeflere
atış yaptık ve hedeflere tam isabet kaydedildi.


Yine bu dönemde araba kullanmayı askeri araç olan reolar da öğrendim. Yengem şoförlüğü mü beğenmese de Metriste bulunan askeri alanda trafik imtihanına girerek ehliyet aldım. Trafik polisi ehliyeti verdi ama bu bilgilerinle trafiğe çıkmasan demeyi de ihmal etmedi.


Rumeli kavağı Atış talimi Konyalı arkadaşımla
 
Ben artık sivil bir memur gibi her gün Edirnekapıdan Askeri servisle işe gidip geliyorum.
Bu arada artık denizci olduğumuz için kıyafetlerimizde değişti. Yaz dönemi olduğu için ince iş kıyafetlerimiz  ile beyaz resmi kıyafetlerimiz var.

Teğmen arkadaşlar aşağı yukarı her akşam  Sarıyer Ordu evinde yemek yedikten sonra sahilde yürüyüş yapıyorlar. Birisi Nişanlı diğeri evli  bu arkadaşlarım resmi denizci kıyafetlerini giyip sahil turlarındaki kaçamaklarını anlatmaktan da büyük zevk alıyorlar.

Tek denizci kıyafetim  ve  iki asteğmen arkadaşımla

Askerliğimin bu dönemi hayatımın en huzurlu ve maddi açıdan en rahat dönemi olmuştur.
Ama yine de askerliğimin bir an önce bitmesini ve yeni hayatıma atılmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Ve meclisin aldığı bir karar ile bir ay erken terhis ediliyoruz.

Askerlik te bitti...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder